Fazıl Say Olayına Farklı Bir Bakış ( Bolu Olay Gazetesi 29 Aralık 2007 )
Giriş yapma gereği duymadan konuya hemen girmek istiyorum. Bence Fazıl Say’ın açıklamaları eksik yorumlanıyor. Söylenen sözlerin, getirilen açılımlaın çoğu yüzeysel. Belki çok büyük bir söz ama kendisi de bunun farkında olmayabilir çünkü birazdan yazacaklarımdan da pek bahsetmedi.Bu yazıyı yazdığım gece, Fazıl Say “Genç Bakış” programına bağlandı çünkü konu kendi üzerinden gidiyordu. Birçok haklı noktaya değindi, hatta Osman Yağmurdereli’ye “Göbeğini kaşıyan adam” diyecek kadar açık sözlerle belirtti fikirlerini.Hangi programı seyretsem Fazıl Say haklı, hak verenler büyük çoğunlukta. Peki onu da ülkeden kovan partinin oyu kaç? %46+küsürat.Sormazlar mı adama, madem oylamalarda %70 ile Fazıl Say haklı çıkıyor, peki bu %46 küsür oy nereden geliyor? Kim veriyor bu oyları?Bu durum halkın sanattan, sanatçıdan ne kadar uzak olduğunun göstergesi. Bu durum, Ülkemizde Sosyal Buhran Yaşandığının İfadesi.Ülkenin sanatçısı olmak için, ülkenin takdir ettiği bir insan olmak gerekmez mi? Gerekir, zaten Fazıl Say takdir ediliyor. Fazıl Say takdir ediliyor da takdir edenler kimler?Düşünelim, Say’ı haklı görenlerin kaçı, en bilinen eserlerinden biri olan Nazım Hikmet Orotoryosu’nu dinledi? Haydi onu geçtim, ülkemin geri bırakılmış bir köyündeki adam ne bilsin Fazıl Say’ı? Klasik müzik’ten ne anlasın adamcağız, düşmüş kendi boğazının derdine, deli gibi çalışıyor (bu bakış bir kentli bakışıdır). Şimdi bu durumda kim belirliyor, kimin haklı olduğunu?Bir başka yönden bakalım. Fazıl Say’ın yaptığı klasik müzik, Batı müziğine ait bir tarzdır. Gelişimini de Batı’da sağlamıştır. Şeriat’a göre bu müziği yapma yasaktır. Komünist Çin’de ise evinde keman bulunduranlar idam edilmiştir. Kim iddia edebilir, bizim toplumumuzun genelinin Batı medeniyetini de özümseyebildiğini? Peki o zaman, bu toprağın müziği olarak kabul edilmeyen bir müzik tarzını ifa eden bu kişi ile %46 küsür oy alan iktidarın temsil ettiği zihniyet arasındaki sorunda, kim belirliyor kimin haklı olduğunu?Fazıl Say’a inanılmaz bir destek var da kimden? Eğitim düzeyi yüksek olan kesim ve güç kazanan, belli cemaatlerde sözü geçen kişilerin temsiliyetindeki grup dışında bu tartışmaların içinde kim var? Hoş, terör dışında hangi konuda bu iki kesimden başkası tartışıyor ki?Biri, Say’a destek veren eğitim düzeyi daha üste çıkabilmiş olanlar. Oyları kaç, kimi temsil edebiliyorlar, kim onların dilinden anlıyor ve onlar kaç kişinin dilinden anlayabiliyor?Say’a hak vermeyen, birebir polemiğe girişen kesim, çoğunluğu temsil ettiğini kanıtlamış kişiler. Başbakan, Milli Eğitim Bakanı, bu işin borazanlığını üstlenen Abdurrahman Dilipak ve onun gibiler. Kaçı klasik müzik dinlemiş, kaçı Batı kültürünü de özümseyebilmiş?Fazıl Say konusuna derinlemesine indiğinizde görülen çok başka. Aklımdaki tespitlerden üçü:1) Dünyanın kabullendiği Fazıl Say’ı halkı ve temsilci belirledikleri kabullenememiş, anlayamamış, dinlememiş, dinletmemiş.2) Fazıl Say’ı haklı bulanlar, eğitim düzeyi gelişmiş insanlarda çoğunlukta ve onu ülkeden kovan Başbakan’ın temsil ettiği zihniyet aslında eğitim düzeyi GELİŞTİRİLMEMİŞ insanlardan oy almış. Arabeskçi, popçu, şovmen tayfasını tümden sanatçı belletmişler.3) Halk aydınlarından o kadar korapılmış ki, aydınların büyük çoğunluğunun kuvvetle birleştiği Fazıl Say’ın haklı olduğu görüşü, halka çok uzak. Demek ki bu aydınlar halkının aydını değil ve halkını aydınlatamıyorlar.Hayır onlar gayet düşünen insanlar da bu ne karanlık bir zihniyettir, bu adamlar Mustafa Kemal’in çocuklarının zihnini nasıl bu kadar kararttılar? Eğer Atatürk sanatın bir ülkenin en önemli damarı olduğunu söylediyse, ya koparanlar suçlu ya da Atatürk...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder