Bu Kimin Demokrasisi? ( Bolu Olay Gazetesi 04 Eylül 2007 )

Demokrasinin ana vatanı sayılan İngiltere Başkanlarından Churchill demiş ki “Mevcut olan kötü yönetim biçimleri içinde en iyisi olduğu için demokrasi.”Bence de bu bakışın uyguladığı demokrasi, yönetim şekilleri içinde kötünün en iyisi olmasa i,bile iyilerinden biridir. Çünkü içinde bir sürü Truva atı besler. Sanılmasın ki bu Truva atları demokrasinin bünyesinde vardır. Aksine birileri tarafından itinayla içeri sokulur, orada kendine mutlaka bir beslenme alanı bulur.Fakat iddia ediyorum, dünyada hiçbir insan demokrasiyi tamamen kendi ülkesinin yararına kullanamaz. Kullanmaya çalışsa demokrat olmaktan çıkarılır, bu sefer de başka demokratlar onu demokrasi dışında davranmakla suçlar. (ÖR: Ahmet Necdet Sezer)Sözün özü, hukuken zayıf ülkelerde, yani yerleşmiş hukuki düzenin bozulduğu veya eşelendiği ülkelerde, demokrasi hep birilerinin demokrasisi olur.Örneğin Irak’a demokratın babası geldi de kim içselleştirdi? Kaç Irak’lı demokrasinin ne olduğunu biliyor? Demos ve Kratos’un birleşiminden oluşan kelimeymiş... Kime ne? Onlar kafalarına yedikleri demokrasi bombalarına bakarlar. E o zaman Irak’a kimin demokrasi geldi?Afrika’ya da demokrasi gelecekti yıllar önce Fransızlar, Portekizliler getiriyordu... Yerine ne geldi? Silah geldi, katliam geldi, herkes geldi de bir tek Birleş-miş M-illetler gelemedi. Çünkü demokrasinin babası ABD izin vermedi.Amerikalılar diyor ki “Bir ülkeye Coca Cola geldiyse demokrasi de gelmiştir”Hatta hatırlayın, kızılderilileri yerlerinden eden de aynı demokrasinin yaratıcıları değil miydi?Bugün Türkiye’de ağzını açan demokrasi durağına uğruyor bir defa. Yine hatırlayalım, Erdoğan da demokrasi için tren demişti. Durağa gelince ineceksin...Şimdi vicdanınıza soruyorum. İnsanın ruhunda eşitlik, özgürlük, halkın temsiliyeti ve hukukun üstünlüğü yoksa bu kişiler nasıl demokrat olur? Bugün, bunların hepsine karşı sözü bulunanlar, tüm saz arkadaşlarıyla beraber demokrasi peşinde koşmuyorlar mı?DTP mecliste pkk için terör örgütüdür demiyor, kılıfı “Demokrasi” oluyor.Dün şeriatı savunanlar, bugün anayasayı değiştiriyor, kılıfı “Demokrasi” oluyor.Mafyayı savunanlar hatta bizzat mafya olanlara kılıf “Demokrasi” oluyor.Devleti soyana liman “Demokrasi” oluyor.Siyasetçi halka küfrediyor, halk fitneci, küfreden “Demokrat” oluyor...Sömürüyü savunuyor, emperyalizmi savunuyor, ABD katliamlarını savunuyor,Birde üstüne Mustafa Kemal’e çemkiriyor “Demokratın Hası” oluyor...Allah’ın bir kulu da çıkıp sormuyor, bu kimin demokrasisi oluyor diye. Bilmediğin hakları sana sağlayana sövmek, kadını ikinci unsur gören, kol bacak kesen şeriat’ı savunmak, teröristi korumak, dövenden, vurandan yana olmak, insanları aç bırakmak mıdır demokrasi demiyor kimse...Kimse bilmiyor ki demokrasiyi?Az önce de dediğim gibi... Hukukun üstünlüğünü kabul etmeyip meclis Anayasaya uygun davranıyor mu diye inceleyen Anayasa Mahkemesi’ne giden yolları kapayarak demokrasiyi nasıl koruyabilirsiniz?İşte Truva atı burada ortaya çıkıyor. Birileri (!) demokrasinin içine Truva atlarını yerleştiriyor, onlar terimlerin içini boşaltıyor, laikliği yeniden yorumluyor, ulus kavramını değiştiriyor, korumaya çalışanlara darbeci postal yalayıcı diyor, ülkeyi kuran kişiye bağlılığa zorba diyor, ona çamur atıyor buna saldırıyor...Sonra son noktayı koyuyor ve diğerlerine “Bunlar demokrat değil diyor...”Burada doğru söylüyor... Ben Truva atının demokrasisinden anlamam. Ben onların gözünde demokrat değilim tıpkı onların ülkesinin vatandaşı olmamam gerektiği gibi...Ama ben sonuna kadar demokratım ve benim demokrasim kendi katilini yetiştirmez...

Hiç yorum yok: